Herkese merhaba ve iyi bayramlar.
Uzunca bir süredir -yaklaşık 1 ay olmuş, sizlerle birlikte değildik. Aslında birlikte olamamışlığımızın sebebi unutkanlığımız değil, davamızın ve yeşile destek mücadelemizin yarattığı eylemlerden dolayıdır. Aranızda görünemediğimiz için şimdiden özür dileriz.
Bu tarihe gelene değin, Validebağ korusu ile ilgili 1 aylık sürede neler yaşadık neler. Öylesine mücadeleler geçti ki bu süre zarfında, dünyamız ve memleketimiz ile ilgili meseleler hakkında yeterli bilgi ve yoruma sahip olamadık. Bunu bırakın, işimiz gücümüz, okulumuz vb. birçok şeyi öteledik, boşladık. Olsun ama sonuçta çokça işe ve sonuca ulaşmaya çalıştık.
Şimdi size bunları teker teker anlatmaktan önce bazı eksik gördüğüm bilgileri paylaşmak istiyorum izninizle.
Geçen yazıda tam olarak Validebağ Korusu'nun yerini iyi belirtememiş olmalıyız ki; hem okuyanlardan kişisel mailler, gerekse koruda karşılaştığımız insanlardan olumsuz eleştiri aldık ve ısrarla korunun yerini belirtme konusunda görüş aldık. Şöyle ki, Validebağ Korusu nerede diye soracak olursanız, Kadıköy ve Üsküdar'a araçla 15 dakikalık mesafede, Acıbadem, Koşuyolu, Altunizade ve Barbaros mahallelerinin kesiştiği yerde, Küçük Çamlıca'ya çıkmadan solda kalan çok nezih bir yerde yer alan, 35 hektarlık (354.000 m2) alana sahip yürüyüş, dinlenme ve değişik aktiviteler yapma alanıdır. Bizce sadece dinlenme ve yürüyüş yapma alanıdır, hatta kimilerine göre park, kimilerine göre koru, kimilerine göreyse orman olan harika bir yerdir. Genel anlayış ve bilimsel temaların sonucu olarak koruda piknik ve mangal yapılmaya elverişli değildir o yüzden bu etkinlikler dahil edilmemiştir. Altta korunun harita gösterimini de paylaşayım (uydu ve harita gösterimi ile)
Bu bilgileri paylaştıktan sonra (İçerisinde Yer Alanları Daha Önce Paylaşmıştık) yapmaya çalıştığımız projeleri ve bizi nelerin beklediği hakkında bilgiler vermek istiyoruz.
Bu platformu kuranlar -benim yazılarıma dahil olanlar yani, ortak düşünceyle hareket etmekteler, kimi farklı noktalara temas etseler de genellikle sonuca birlikte varmaya çalışıyoruz. Bu da bizi az sonra belirteceğimiz gruptan farklı kılıyor. Amacımız korunun bugün görünen eksikliklerini gidermek, çöp sorununu, haşerat ve fare sorununu ortadan kaldırmak, her yaz çıkan yangınları genişleten otları temizlemek, korudaki gereksiz açılmış patikaları kapatıp asıl yollara vatandaşları yönlendirmektir. Bir de korudaki mevcut yeşil dokusunu koruyarak ağaçlandırma yapmak, bu suretle koruyu çeşitli yeşilliklerle doğal hayatın hizmetine sunmaktır. Bu amaçla ilk başlarda bireysel başlayan aktivitelerimiz zamanla kendimizi aktivist olarak nitelendirebileceğimiz sıfatlara dönüştü. Birimiz elindeki imkanlarla fidan dikmeye başlarken birimiz de otları temizlemeye girişti. Bizler neler yapıyorken başkaları da gelip bizi sordular. Yardım etmeye koştular. Ellerindeki fidanları getirdiler. Zamanla bu işimiz oldukça genişler hale geldi ve katılımlarla aktivist diyebileceğimiz grup onlarca destekçi buldu ve hala daha bulmakta.
Bu işleri yaparken elbette aradan tiz sesler yükseldi. Buradan ismini veremem ancak bir iki kişi; amaçlarının yeşili korumak olduğunu söyleseler de ne yazık ki orada ağaç dikimine karşı çıktılar, ot ve fare temizliğini gereksiz buldular. Kendiliğinden gelişen meşeleri temizlemeyi, onları yabani ot ve mantarlardan kurtarmayı amaçsız buldular. Onlar koruyu çöplerle, otlarla ve her yaz çıkan geniş çaplı yangınları gözardı ederek koruyu korumaya çalıştıklarını söylediler ancak sayıları 3-5 civarında kaldı.
Kısacası işimiz kolay değil, ancak bizler de pabuç yedirtmeyen kişilerdeniz. Buradan sesleniyoruz kendilerine: "Korunuz sizin babanızın çiftliği değil! Koruya kendi başınıza oturup yahoo grubundan da klavyecilik ile sahip çıkamazsınız! Kimsenin haddine değildir doğayı korumak isteyen insanları engellemek.
Buradan küçük de olsa bir teşekkür etmek istiyorum. Koruda fidan dikimi sırasında ellerinden gelen tüm imkanları kullanan doğa severlere, Validebağ Gönüllüleri Derneği'ne ve üyelerine, fidan temin edebilmemiz için maddi destekte bulunan civar mahalle halkına sonsuz teşekkürler. Yıllar geçip fidanlar ağaca, ağaçlar ormana dönüştüğünde bu desteklerin karşılıksız kalmadığı mutlaka görülecektir.
Koru ile ilgili Eylül ve Ekim 2013 faaliyet raporlarını bir sonraki konuda fotoğrafları ile birlikte paylaşacağım. Koruda kalın, hayatı paylaşın. Neticesinde koru bizim, doğa bizim, Validebağ bizim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder